İçerik Ekonomisi 101

Content Detail Hero Image
Play

Bugün içerik ekonomisi dediğimiz şey özünde bir çelişkiler bütünüdür. Bir yanda yaratıcı öznelerin görünürlük hayali, diğer yanda bu görünürlüğü belirleyen algoritmik yapıların mutlak otoritesi. Hepimiz içerik üretiyoruz; ama bu üretim gerçekten bizim mi? Yoksa dikkat çekmeye, etkileşim almaya, ‘önerilen videolar’a girmeye çalışan bir gölge benlik mi içerik üretmeye zorlanıyor?

İçerik ekonomisi yalnızca bir para kazanma biçimi değil; dijital emekle, görünmeyen zamanla ve sonsuz bir performans baskısıyla örülmüş bir gündelik hayattır. Youtuber, Twitch yayıncısı, bağımsız gazeteci ya da Instagram’da carousel post’larla bilgi sunan bir akademisyen olmanız fark etmiyor. Hepimiz aynı algoritmik tavanın altında benzer ölçütlerle var olmaya çalışıyoruz.

Burada esas mesele şu: İçeriğin değeri, içerdiği bilgiyle değil; ne kadar tüketildiğiyle ölçülüyor. Bir videonun süresi, bir başlığın duygusal tonu, bir içeriğin paylaşılabilirliği… Bunların hepsi ekonomik değerin temel kriterleri haline geldi. Artık içerik üretmek yalnızca ifade etmek değil, aynı zamanda kendini metriklere uygun hale getirmek demek.

Ve bu, sandığımızdan çok daha politik bir mesele.

Çünkü içerik üretimi bugün artık sadece “ne söylediğinle” değil, “kim için ve nasıl söylediğinle” ilgili. Dijital platformların görünürlük politikaları, içerik üreticilerini belirli anlatı biçimlerine, belli zamanlama stratejilerine ve izlenme garantisi olan duygusal yapılara zorunlu kılıyor. Bu da bizi estetikten, derinlikten ve eleştiriden uzaklaştırıyor. Yerine hız, yüzeysellik ve provoke edicilik geçiyor.

İçerik ekonomisi dediğimiz şey tam olarak budur:
Bir yanda “özgürlük” vaadiyle bireysel üretimi yücelten, diğer yanda içerik üreticisini sürekli ölçen, değerlendiren ve karşılaştıran bir sistem. Bu sistemde başarılı olmak için içeriği sürekli olarak optimize etmen gerekir. Ama o sırada ne kadar sustuğunu, neleri söylememeyi tercih ettiğini, ne zaman yavaşlamaya cesaret edemediğini fark eder misin?

İçerik üretmek, artık yalnızca içerik üretmek değildir.
Bu, bir tür dikkat rejiminde hayatta kalma stratejisidir.

Ve bu yüzden içerik ekonomisi, yalnızca bir medya konusu değil; aynı zamanda bir emek, bir etik, bir varoluş meselesidir.

KEŞFET

Benzer İçerikler